Archie Brown Fırtınası Esti, Kemençe Eksikti!…

Fenerbahçe’nin yeni meleği, pardon, oyuncusu Archie Brown, geldiğinde sanki İstanbul’un asfaltında ralli yapar gibi karşılanmış. İlk günden sıcak bir duş aldı demiş; demek ki saunada görüşmeler iyi geçmiş! Brown, taraftarlardan aldığı sevgi dolu köfte ekmek kokan sıcaklığı öyle hissetmiş ki, stadın içinde belki de Gizem hanımdan çiçek buketi bile almıştır. Haftasonları Boğaz keyfi yaparken “Fenerbahçe ne kadar büyükmüş!” diye haykırmaya başlamış bile.

Gizli kalmış sırlar, daha doğrusu herkesin çoktan bildiği transfer söylentileri üzerine Brown, Devin Bey ile yaptığı görüşmelerden sonra Fenerbahçe’nin hoplaya zıplaya kendisini istediğini anladığını söyledi. Başkan Ali Koç ile çay sohbetleri yaparken, Fenerbahçelilerin ona olan sevgisinin yanında sabah kahvesi siparişlerini bile not almış olabilir. Belki de Brown’a “Haftasonu Kadıköy sokaklarında mangal var, gelmezsen küserim!” demiştir. Brown, bu kadar istek karşısında ‘rekabet havasında uçan halı uçarım’ demiş gibi bir havaya girmiş!

Jose Mourinho ile İstiklal Caddesi’nde keçi kılığına bürünüp dans etmiş olmasa da, aralarındaki uyum suşi-zencefil gibi! Brown, sıkıntı çıkaran değil, tam tersi sahada “modern dünyanın Robinson Crusoe’suyum” diyor. Taraftarlardan gelen pozitif enerjinin onu rüzgâr gibi sahada uçuracağına inanan Brown, sol bek oynarken bir Yarı Megadeth solosu gibi kıvrak ve fanileri mest etmeye kararlı. Kendisini Ali Sami Yen’de de bulsak acaba ne deriz? “Brown kardeş çay koy geliyoruz!” mu?