Fenerbahçe’nin Yeni Yıldızında Samimi İtiraflar…

Nelson Semedo, Fenerbahçe’ye geldi ya, mübarek neredeyse havaalanında halaylarla karşılanacaktı! Televizyona çıkar çıkmaz, “Buradaki dostluk öyle bir şey ki, köy düğünü gibi!” deyiverdi. Fenerbahçe’yi zaten eskiden tanıyormuş, Mevlana gibi “Gel, ne olursan ol gel” demiş. Bir nevi Türk futbolunun Sherlock Holmes’ü, kimle konuşsam iyi dediler diyor. Adaptasyonda sıkıntı çekmemiş, sanki altyapıda büyümüş gibi hissediyor. Kulüpler de Bond filmi gibi; en iyisi benim, demiş Semedo bey. Mourinho faktörünü de unutmamak lazım. Adam, Portekizli dostlarını toplayıp gelmiş, tam bir “hainlik yapmadan gel, Fener’i sev girdaplar içinden” durumu!

Yetmezmiş gibi Semedo, Şampiyonlar Ligi’ne çıkmak istermiş, tabii olmazsa olmaz. Feyenoord’la oynayacaklar ya, “Arkadaşlar havlu atmayın, burası Vahşi Batı! Hedefimiz büyük, motivasyonu %300’e çıkartın!” diye kampanya başlatıyor adeta. Şampiyonlar Ligi’nde boy göstermezsek, sanki Mali’ye giderken bozuk para bırakmışız gibi hissedermişiz. Adamın kararlılığı Everest gibi, futbol dağları delip geçmeye kararlı yani.

Semedo’nun taraftara mesajı ise mermi gibi: “Gel, el ver, biz de size kupa getirelim.” Saha içinde farklı biri olduğunu, saha dışındaysa sakin bir define avcısı gibi yaşadığını söylüyor. İçine Galatasaraylı, Beşiktaşlı kaçmadan, yüreği Fenerbahçe türküleriyle dolup taşacak belli ki. Olay büyük, macera destansı, herkes yerini alsın, Fenerbahçe’de şampiyonluk servisi kapıda!