Tribünlerde ‘Yönetim İstifa’ Tezahüratı…
Fenerbahçe tribünleri tepetaklak! Asabiyetiyle ünlü Emre Bol, ‘Yahu bu tribünler neden boş, neden sadece “Yönetim istifa” diye bağırılıyor?’ diye sormaktan kendini alıkoyamadı. Sanki tribünler matematik problemi çözmeye gelmiş gibiydi. Dzeko ve Tadiç’in Kadıköy’de maça çıkmak istememesi ise taraftarı nostaljiye itti, ‘Nerede o eski çubuklu ruhu?’ dedirtti. Ama ne de olsa Fenerbahçe bu, derin sular, karmaşıklar içinde, ara sıra dipten gelip yüzeye bakmadan duramıyor.
Gürcan Bilgiç, takımın gevşek cıvatalarını baz alarak “Bunlar iyice somundan çıktı” dedikten sonra Mourinho’yu haritanın bir köşesinde kaybolmuş bir yön arayışı içinde betimledi. ‘Protestoya mı geldik yoksa maç mı var?’ diye fısıldayan tribünlerin arasında Konyaspor’un ilk dakikalardaki golü birden göktaşı etkisi yarattı. İrfan Can, yıkık dökük haldeki gemiyi batmaktan kurtardı; ortalıkta dolanan oyuncular boşta kalmasın diye taktik tasa Cenk Tosun’u golcü olarak görevlendirdi.
Mustafa Çulcu ise, Mourinho’nun futbol genleriyle nasıl oynadığını işaret ederken, Cenk Tosun’un 60’ıncı dakikada sahaya girişini yeni bir Kaptan Amerika’nın sahneye çıkışı gibi gördü! İrfan Can Kahveci, klas vuruşu ile ‘Bu kadar mı az süre buluyorum?’ der gibiydi. Hakem genç Oğuzhan Çakır’ın ise oyunu okuma becerisi, mezuniyet töreninde kaybolan bir öğrenci seviyesindeydi; 20. dakikada kendisine çarpan topun etkisiyle günah keçisi ilan edildi. ‘Futbolun doğasında temas var!’ demek yerine kendisine top çarptığında “Off, bu da faul mü?” dercesine düşündüren hakemimiz, sahaları şenlendirdi. Bazoer’e sarı kart çıkmaması ise hakemin “cimrilik yapan abisi” niteliği taşımasını sağladı!