Sarı-Lacivertliler Eyüpspor’u Geçti Ama……

Fenerbahçe kendi seyircisine karşı, tam bir içsel yangınla çıkıp oynadı. Tribünlerde beklenen coşku yerini, “bu maç bitsin de gidelim” bakışlarına bıraktı. Kadıköy’de gol atan futbolcusunu ıslıklayan taraftar, sanki galibiyet cep telefonundaki internet paketiymiş de bitmiş gibi bir ruh haline girdi. Gelmeyenler tavrını koydu da, gelenler golü kutlamamakla kalmayıp, bir sonraki maça dahi hazırlık yapmadı. Herkes kime kızdığına karar verememiş hâlde!

Szymanski mi suçlu, Jose mi? Gürcan Bilgiç, Aykut Kocaman dönemine olan özlemiyle mi yoksa Mourinho hayalleriyle mi? Bu soruları sormayı bırakıp, tribünlerdeki zincirleme reaksiyonun özeti: Kendi futbolcusunu suçlayanlar, rakip taraftar gibi davranmakta sınırları zorladı. İşte bu yüzden de heyecan yerine serin bir durgunluk hâkim:

Öte yanda Emre Bol, Fenerbahçe’nin gazı kaçmış soda gibi olduğunu ima edip “İmza reisliği başladı, eyvah!” dedi. Transfer sezonu satranç tahtası olmayınca, herkes “Bu imzayla başkan mı değiştirilirmiş?” diye soruyor. Ali Koç’un arkasında “Lütfen sahnede kalınız” diyerek duranlar, ağustos ayını bulacak seçim sürecine tempolu bir marş hazırlıyor. Özetle, Fenerbahçe camiası futbol sezonunu değil, imza festivalini bekliyor gibi! Kısacası, bu kaos içinde herkes sabrını cebine koyup beklemeye geçmiş durumda.