Futbolcular mı Kanatlandı, Gazeteciler mi?

Fenerbahçe’nin Avrupa sahnesindeki en parlak anlarından biri olan Anderlecht karşısında aldığı 3-0’lık galibiyet, spor yazarlarının espri dozunu biraz artırdı. Futbolcuların sahadaki performansı, taraftarların ise tribünlerdeki coşkusu 90 dakikalık bu şovun birer parçası oldu. Emre Bol, Kostic’in sahadaki hareketliliğini anlatırken, “O kadar gidip geldi ki izlerken 10 bin adım attım sandım,” diyerek sahadaki tempoyu gözler önüne serdi. Savunmanın Skriniar ve Yusuf liderliğinde rakip forvetlere çilingir görevi verdiğini ve En-Nesri’nin kafa golü için ise “Elinle atsan oraya gitmez,” dedi.

Mustafa Çulcu ise Fener’in başlangıçtaki ateşli temposundan etkilenmiş olacak ki, “El freni çekili bir Formula 1 arabası gibiydiler,” ifadesiyle sahadaki inişli çıkışlı tempoyu mizahi bir dille betimledi. Kaleci İrfan Can’ın kurtarışlarını övmeden geçemeyen Çulcu, hakemlerin gözden kaçırdığı detaylarla ilgili ise “Ofsayda bayrak, VAR’a çay ısmarlayacak hale geldik,” diyerek güldürdü.

Gürcan Bilgiç ise sahadaki değişikliklere değinerek, “Kulübede stoper yok ama sahada üç tane var, nedir bu yokluk?” derken Fenerbahçe’nin taktiksel esnekliğine gönderme yaptı. Kostic’in goldeki payını överek, “Sanırım bu adam kitabına göre değil de resmen senaryosuna göre oynuyor,” dedi.

Havalarda uçmayan tek şey Anderlecht’in umutları olurken, En-Nesri’nin “uçan kafa vuruşu” rakibin atkılarını dahi uçurdu. Fenerbahçe’nin Belçika dönüşü için bavulunu avantajla doldurduğunu söyleyen yazarlar, “Kanarya bekle bizi, Avrupa yolu açık” diyor. Yazarlardan gelen esprili yorumlarla maçın yankıları sürerken, taraftarlardan ise En-Nesry Havayolları için jingle bekleniyor!