Polonyalı Yıldızın Kazanma Mentalitesi…

Portekiz’in plajlarından bronzlaşmış kartal gibi dönen Fenerbahçe, Al-Ittihad’ı öyle bir yenmiş ki yaprak kıpırdamadı! İşte bu zaferin ardından, Polonya yapımı orta saha motoru Sebastian Szymanski, basın mensuplarına döktürmüş de döktürmüş. “Arkadaşlar, piyasanın en kaliteli futbolcusuyum ama bu sefer kendi reklamımı yapmayacağım,” demiş. E yani biraz gizem her zaman iyidir! Meğerse bu hazırlık döneminde herkes çayırların Ronaldo’su olmuş. Kimse yüzde 99’luk Siber Yazılım gibi çalışmıyor, herkes yüzde 100’nü veriyormuş. Fitlik dedikçe akla Michael Jordan’ın rocky montajlarına selam çakılıyor.

Szymanski, sahada dolaşırken bazen yorgunluk hissedebiliyormuş ama “Napalım, dünya turuna çıktık, suratımızda rüzgar müziği calıyor” modunda takılıyormuş. Bu adam bir filozof, o kesin! Takımın çayır performansını izlerken göz yaşartıcı bir sanat filmi gibi hissettiğini dile getirmiş. Kim bilir, belki de Polonya’da yanlış meslek seçmiş. Dönerken düşünmüş ki “Evet, sahiden iyi yere geliyoruz!”

Ama asıl bomba Feyenoord eşleşmesi olmuş! Polonyalı yıldız için Hollandalılarla kapışmak, dostluk günlerini bir kenara bırakmak demekmiş. Szymanski sahaya girdiğinde artık kimse “Hollanda’nın BFF’si” değilmiş – sadece rekabet! Bu adam demek istiyor ki, sahada bir Rembrandt tablosu gibi bir şaheser sunacakmış. Ama o şaheser hangi takım için olur bilinmez. “Ah rakiplerim; sizi severim ama sahada bozkurt pozisyonuna geçerim,” diyerek Fenerbahçe taraftarlarının gönlünde taht kurmuş. O gün geldiğinde Szymanski’nin hangi tarafı seçeceğini merakla bekliyoruz!